Lisede yaptığımız onca haylazlık , üniversiteye geçerken alnımızdan damlayan ter , mutlu geçirdiğimiz nadir bir günün gülümsemesi , akan gözyaşlarımız , ilkokulda aldığımız '5' dolu karnemizi babamıza gösterirken yüzümüzde oluşan kıvanç dolu ifade , küçücük bir bebekken yürüme çalışmalarımız , düşüşlerimiz , kalkışlarımız...
Kağıdı , kalemi ne için kullanır insan?
Dönüp geçmişimize baktığımızda onun orada olduğunu kanıtlamak içindir , kağıtlar , kalemler...
Bazıları için gereksizdir geçmiş. 'Önümüze bakmalıyız' derler , geçmişte yaptıklarımız için kendimizi yargılamamızın veya övmemizin zaman kaybı olduğunu düşünürler.
Günlük tutmak , beğendiğiniz bir lafı kenara not etmek , ortaokulun son gününde arkadaşlarınızın güzel sözler yazdığı gömleği saklamak...
Bunlar önemli. Çünkü unutuluyor her şey.
1 sene önce yazdığınız günlüğü okurken "Vay be , nasıl biriymişim ben..." diyorsunuz. Çünkü o kadar çok değişiyor ki insan. Davranışları , karakteri , dış görünüşü , fikirleri , sevdikleri , sevmedikleri...
Yaptıklarınızın yüzünden pişman da oluyorsunuz bazen. Belki hayatınızın kararını yanlış veriyorsunuz. Belki çok sevdiğiniz bir dostunuzu kırıyorsunuz , belki yanlış fikirleriniz var.
Bütün bunları unutuyorsunuz ve yaşlanınca bir boşluğa düşüyorsunuz.
Asıl pişmanlığı o zaman yaşıyorsunuz.
PuCCa'nın bir yazısı vardı. " Bir arkadaşımın evine gitmiştim ve evlerinde oyun oynarken bir kapıyı açmıştım. İçeride koltukta oturan çok yaşlı bir adam vardı. Adam benimle konuşmaya başladı ama sayıklıyordu , saçma sapan şeyler söylüyordu. Korkmuştum. Adama bakarken annesi gelip bana onun arkadaşımın hasta dedesi olduğunu söyledi. O andan sonra çok korktum. Ben de o adam gibi olurum diye. Yaşadığım her şeyi unutup giderim ve bir odada gelip giden nadir insanlara saçma sapan şeyler söylemeye başlarım diye. İşte o günden beri yaşadığım her şeyi yazıya dökmeye başladım."
Yaşadıklarınızı sakın unutmayın. 'Bir daha hatırlamak istemiyorum.' demeyin. 10 sene sonra okuyunca 'İyi ki yazmışım.' diyeceksiniz.
Bir de bir kağıda 10 sene sonra kendinizi nerede görmek istediğinizi yazın. Bir mektuba koyup diplere kaldırın. O kadar güzel olur ki 10 sene sonra açıp okumak o mektuplarınızı. Hedeflerinizi başarmanın sevincini , başaramamanın pişmanlığını , yeni hedeflerin varlığını fark edersiniz.