Sayfalar

29 Ocak 2010 Cuma

Anadolu Medeniyetleri Müzesinin Geziyoruz

Merhaba !
Bugün sizlerle birlikte ''Anadolu Medeniyetleri'' müzesinin gezeceğiz.
Müzeye giderken eski bir cami , Ankara Kalesi ve Atatürk 'ün ünlü heykeli ile karşılaşıyoruz. Hemen müzeye geliyoruz. Merdivenler oldukça uzun. Hepemizin yüzünde bir tebessüm var. Müzeye girdiğimizde binlerce yıl önce yaşayan insanların yonttuğu taşlar çıkıyor karşımıza . Binlerce yıl önce avladıkları hayvanların resimlerini değişik bitkilerden boya elde ederek duvarlara çizerlermiş .



Milattan önce 7000 yılında Çatalhöyük evleri de çok dikkat çekiyor. Eskiden Konya'da leoparlar yaşarmış. Boğa başlarını evlerine süs olarak kullanırlarmış.

Bakır ve Tunç elde edilmeden önce topraktan yapılan mutfak eşyaları , hayvan yağı ve süt saklamak için kullanılırmış.

Milattan önce 3000 yılında bakır elde edimiş . İnsanlar bakıra kalay katarak tunç elde etmişler.
Karşımıza Hacılar köyü ''Ana Tanrıça'' figürleri çıkıyor. Canhasan ana heykelcikleri de muhteşemdi.


Hitit uygarlığının simgesi sayılan ve Ankara Kızılay meydanında da heykeli bulunan , Hitit Güneşi 'nin orjinali burada...

Boğa heykelleri de çok göz kamaştırıcıydı.

Binlerce yıl öncesinden kalan eşyalara dokunabilmek sanki tarih öncesine yolculuk yapmak gibi...
Yazı tabletleri o kadar ilginçti ki ...
Asurlular Mezopotanyadan Anadolu 'ya gelerek çivi yazısını oraya getirmişlerdir.Karşımıza çok etkileyici mühürler çıkıyor.
Bakırdan yapılmış olan kazan , çanak ve çömlekler çok dikkat çekiyor.

Eski yıllardan kalma paralar gerçakten insanların ilgisini çekiyordu.Lidya 'lılar M.Ö. 7. yüzyılda ilk madeni parayı basmıştır.Lidya hakimiyeti M. Ö. 546 yılında persler tarafından yıkılır.
Urartu iğneleri hem elbise hem de saç iğnesi olarak kullanılırmış.
Şimdi hangi medeniyetleri gezdiğimize bir bakalım;
  • Hititler
  • Frigyalılar
  • Lidyalılar
  • Urartular
  • İyonyalılar
  • Romalılar
  • Bizanslılar
  • Selçuklular
  • Osmanlılar
M.Ö. 2000 sonlarında boğazlar üzerinden Anadolu'ya gelen deniz kavimleri köklü değişikliklere neden olur. Anadolu Hitit uygarlığı silinir , Yunan halkı ile Anadolu halkının birleşmesiyle İon uygarlığı başlar.
M.S. Romalılar, Bizanslılar , Selçuklular , Osmanlılarla devem eden Anadolu uygarlıkları Türkiye Cumhuriyeti ile devam etmektedir.



18 Ocak 2010 Pazartesi

ANNEM GİBİ BABAM GİBİ


-->
Kucakladın bizi sardın canına,
Sevgiyi , saygıyı kattık şanına,
Sevgi dolu bir gün daha
Artık rahatız yaşasın öğretmenim.
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+
Daha küçük bir çocukken
Birden baktım büyükken
Uzun yıllar geçmişti
Öğretmenim gitmişti.
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+*/*-+
Bu yıllarda hala
Gözlerim oralarda
Hala daha bakıyorum
Eski fotoğraflarıma
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+
Ellerinizden öpüyorum.
Testlerimi çözüyorum
Emin olmak için de
Söylüyorum a,b,e,d
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+
Her gün birden yarışıyorum
Her gün sizinle koşuyorum
Egzersiz yaparak yaşamak
Her zaman iyidir diyorum
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+
Öğretmenim canım benim
Siz her zaman derdiniz
Ben sizin babanızım
Ben sizin ananızım diye
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+
Şarkılar söyler iken
Resimler yapar iken
Ne güzel de söylerdim
Yapan benim öğretmenim
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+
Yaşıyorum öğretmenim
Taşıyorum öğretmenim
Karanlığı yırta yırta
Çıkacağız aydınlığa
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+
Canım öğretmenim
Sevgi dolar kalbim
Daha neler neler bana
Bu yıllarda hala
/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+/*-+
Bize birsürü bilgi veriyorsun
Seve seve öğretiyorsun
Canım öğretmenim
Minnet doldu kalbim

17 Ocak 2010 Pazar

SEVDA'NIN GÜNLÜĞÜ


Sevda öğretmeninden öğrenmişti günlük yazmayı. Öğretmenleri , onlara istedikleri zaman istedikleri gibi günlük tutabileceklerini söylemişti. Sevda da öğretemeninin dediği gibi günlük tutmak istedi.O akşam yattığında günlüğünü yazmaya başladı ki annesi odasına girdi.Dişini fırçalayıp fırçalamadığını sordu ve daha sonra da çıktı.
Sevda , artık yalnızdı. Günlüğünü istediği gibi , rahatça yazabilirdi. Hemen yazmaya başladı. Sevda günlüğüne şöyle yazıyordu:
''Merhaba Günlüğüm;
Bu sabah uyandığımda telaş ile kalktım. Çünkü saat 7 'yi 15 geçiyordu.Hemencecik giyindim ve giyinirken bir yandan da anneme sesleniyordum , Kahvaltıyı hazırlasın diye. Annem bana hiç bakmıyor , kardeşimle ilgileniyordu.
Bu durumdan her zaman rahatsız olmuşumdur. Neyse. Annem elbette birkaç parça ekmeğe yağ sürüp yiyebildim.
Bu yeterdi bana . Nasıl olsa yemek yemeği seven bir kız değildim. Biraz yağ - bal yedikten sonra dişlerimi fırçaladım. Çantamı sırtıma taktım ve her zaman yaptığım gibi yine Eda arkadışıma gittim. Onu da peşime takarak
okula vardım. O sırada sıra arkadaşımın da daha yeni geldiğini gördüm. Okuldaki zaman hızla geçti.İngilizce dersinden 2 tana kırmzı artım olmasını dikkatini çekerim. Eve geldiğimde evdeki zamanımın yarım saatini yemek yiyerek geçirdim.Bu bana iyi gelmişti. Böylece aklıma dersler girecekti. Yemek yedikten sonra anneannem ile telefon ile konuştum. Daha sonra ödev yapmaya başladım. Ödevimi yaparken çok dikkatli olmam gerekiyordu . Ödev yapmaktan başım biraz ağrımıştı. Ödevlerimi bitirmiştim. 23 Nisan için ilde yarışacaktım. Bunun için seçilmiştim. Bu nedenle acilen bir şiir ve bir yazı bulmam gerekiyordu. Yazı bulmak çok kolay geldi bana . Ama şiir bulmakta zorlanmıştım. Neyse , güzel bir şiir bulabildim. Daha sonra annem beni anneannemleregönderdi gndermedi gitmek zorunda kaldım. Bu iş beni yormuştu. Dinlenmek istiyordum.
Ama dinlenmedim. Tam tersine annemin benim için aldığı İngilizce kitabını çalıştım. O kitaptan da 3 tane test çözdüm. Annemin bilgisayarda açtığı esere dalmıştım. Öyle dalmışım kardeşimin geldiğini farketmemişim bile.
Kardeşim geldikten sonra her şey bitti. Kitaplarımı kapattım ve hızla sofraya oturdum . Öyle bir yemek yedim öyle bir doydum ki , anlatamam. Kardeşim ile ilk önce koltuktan koltuğa koşuşturarak. spor yapmaya başladık.
O da yetmezmiş gibi öyle bir oyuna daldık ki sanki sahne önünde oyun oynarmış gibiydik. Oyun oynarken bir anda annem 'Bir Zahmet'adlı filmin başlamış olabileceğini hatırlattı bizlere. Hemen açtık televizyonu. Seyretmeye başladık ve harika bulduk bu bölümünü. Tam 'Bir Zahmet'adlı filmin bittiği bir anda babam geldi.
Babam ile birlikte yatak odasına gittik. Orada ailecek sohbetimiz tamamladık. Babamın elini ve yüzünü yıkamasını bekledikten sonra babam ile birlikte kısaca oyun oynadık. Fakat o gün az ders çalıştığımı düşünerek odama çekildim. Matematik kursu ödevlerimi bitirdim ve anne , babamın yanına gittim. Makarna yedim, çay içtim. Bu bana iyi gelmişti . Hemen odama geri döndüm. Saatin ilerlediğini ve yatma vaktini geldiğinin farkına vardığımda , hemen dişimi fırçaladım ve yattım. ''